• Dolar
    0.000
  • Euro
    0.000
  • Ç.Altın
    0.000
  • Altın
    0.000

°

Köşe Yazarı

Murat Tekin

  •  28 Şubat 2022
  • Ne gelecek?


    NE GELECEK?

    Selâmün Aleyküm.

    Bugün 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan Askeri Darbenin yıldönümü. Bu darbe; millet gece uykusunda yatarken sokağa inen askerler tarafından yapılmadı. Bu darbe; tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle vs yapılmadı. Anayasal bir kuruluş olan Milli Güvenlik Kurulu’nda MGK’nın asker üyeleri tarafından, MGK Başkanını da yanına alarak milletin teveccühüyle seçilmiş MGK’nın sivil üyelerine karşı yapılan bir darbedir.

    Her darbe de olduğu gibi 28 Şubat Darbesi de ülkemize hem ekonomik anlamda hem de insanca yaşam anlamında çok şeyler kaybettirdi. Bedeli çok ağır ödendi, hâlâ da ödenmeye devam ediyor.

    Daha düne kadar 28 Şubat Darbesine methiye düzenler, son zamanlarda öyle bir demokrat insan suretine bürünüp aleyhinde konuşmalar yapar, yazılar yazar hâle geldiler ki nerdeyse bugünkü hallerine inanasımız geliyor. 28 Şubat Askerî Darbesi'ne karşı dik duruş sergileyemeyenler, bugün adeta zafer kazanmış kumandan edasındalar.

    Her darbecilerin yargılandığı gibi yıllar sonra da olsa 28 Şubat Darbecileri de yargılandılar ve haklarında çeşitli oranlarda cezalar verildi. Yargıtay’ın mahkeme kararını onaması sonrasında da cezaevine konuldular. (28 Şubat Davası, hakkında münhasıran yazılar yazılması gereken bir konu olup, bu yazının konusu değildir.) 28 Şubat Davasında, Askerî Darbeyi sanki sadece askerler ve birkaç üniversite rektörü ile akademisyenler yapmış gibi sadece bunlar yargılandılar. Oysa ki üniformalıların emrine amade olan medya patronları, gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, toplum mühendisleri, iş insanları, bürokratlar, yargı mensupları ve de belki de en önemlisi o dönemin konjonktürüne uygun kanun teklifinde bulunan, bu kanunlara evet oyu veren, bu kanunları onaylayan siyasiler neden yargılanmadılar?

    Dün, 28 Şubat 1997’de Başbakan olan Prof.Dr.Necmettin Erbakan Hocanın vefatının 11.sene-i devriyesiydi. (Rabbim kendisine gani gani rahmet ve merhamet eylesin, taksiratlarını affeylesin, mekânını cennet, makamını âlî eylesin ve kendisinden razı olsun.) Dün, Erbakan Hocaya methiye düzenlerin çoğu, o gün karşısında yer alan ve onu sistem için en büyük tehlike ve tehdit unsuru olarak görenlerdi, “Hoca bu işi yapamadı/beceremedi bırakıp gitmeli” diyenlerdi.

    28 Şubat ağlama ve hayıflanma günü değil, inancının emrini yaşamak için dünyalık her şeyinden vazgeçen samimi Müslümanların şeref duyduğu bir gün olmalıdır. 28 Şubat Askerî Darbesi'nde üniformalıların önünde esas duruşa geçenlerin, 28 Şubat kararlarını uygulamak için canhıraş çalışanların, başörtüsüyle seçilen milletvekiline başörtüsünü çıkarttıranların, bugün 28 Şubat'ta yapılanları eleştirmeye hakkı da yoktur, haddi de değildir.

    28 Şubat 1997’den sonra yaşadıklarımız ve şahit olduklarımız birçok olayların sonrasında, “28 Şubat iyi ki oldu. Çünkü bir Turnusol Kâğıdı görevini yerine getirdi ve hasbî Müslümanla hesabî Müslümanı ortaya çıkardı” diyesi geliyor insanın.

    *****

    Bugün ülkemiz demokrasisi için önemli bir gün… 6 siyasi parti genel başkanları Bilkent Otel’de ortak bir metin açıklaması yapacaklar. Siyaset Yelpazesinin farklı bir kanadını oluşturan, farklı düşüncede olan siyasilerin bir araya gelmesini her zaman olumlu buldum. Açıklanacak metnin içeriğinde Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ağırlıklı olarak yer bulacak gibi. İlk etapta bulması da gayet normal.

    Yapılacak seçimlerde iktidarın değişeceği ihtimalinin kuvvetle yer bulması bu 6 siyasi partiyi bir araya getirdi. Ki ben de aynı kanaatteyim. Bu 6 siyasi partinin kamuoyuna acilen iktidar olduklarında yaşadığımız sorunlarımıza çözümlerinin nasıl olduğuyla ilgili bilgi vermeleri de gerekiyor.

    6 siyasi partinin ortak Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı beni hiç ilgilendirmiyor. Bu ortaklık seçimi kazandığında, Cumhurbaşkanı koalisyonun/ittifakın/iş birliğinin adayı olan olacağı için ortak akılla hareket edeceği aşikârdır. Ben ve benim gibi düşünenlerin merak ettiği husus ise ekonomik sıkıntılara, eğitim/sağlık/adalet sorunlarına nasıl bir çözümlerinin olduğu?

    Bu 6 parti, 40 yıldan fazladır devam eden ve ekonomik yoksulluğumuzun temel nedeni olan neoliberal ekonomik sistemin devam edip etmeyeceği ile ilgili kararlarını ve çözüm bekleyen birçok konuyla ilgili çözüm önerilerini, hiç gecikmeden biran evvel kamuoyuyla paylaşmalılar ki, iktidara hazır ve hazırlıklı geldikleri intibaını vermiş olsunlar.

    İktidar mensupları kabul etmese de Türkiye çok ağır bir ekonomik kriz yaşıyor. 6 partinin bu krizin nedenini salt Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine indirgemesi en büyük hatası olur. Çünkü tek faktör o değil. Dolayısıyla, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem tüm sorunlarımızı çözecek sihirli bir değnek değil.

    Dolayısıyla geleceğin adının şimdiden konması lazım. Ne gelecek, nasıl bir sistemde yaşayacağız bilemiz lazım.

    *****

    CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafı ve imzası ile yayınlanan; “Sorulamayacak Sorular Kanunu Çıkaracak. İnsan Haklarını İhlal Eden Her Soru Kanunla Yasaklanacak” ilanı/seçim vaadini görünce gözlerime inanamadım.

    Düşünelim: Seçim bitti, mevcut iktidar kaybetti ve birilerine sorduk diyelim:

    -Rüşvet aldınız mı?

    -Yolsuzluk yaptınız mı?

    -İhaleye fesat karıştırdınız mı?

    O da “Bu sorular insan haklarını ihlal ettiğinden Sorulamayacak Sorular Kanununa aykırıdır, hakkınızda suç duyurusunda bulunacağım” derse ne olacak?

    Selam ve dua ile...

    Yazar Yorumları

    Yorum Yaz

    75492

    Hakkımızda

    bayrakgazetesi.com.tr 'de ülke'ye dair önemli haberleri, Son dakika haberlerini ve ülke ile ilgili gelişmeleri, hava durumu ve namaz vakitlerini bulabilirsiniz.

    Uygulamamız

    Üyeliklerimiz

    İha üyesidir

    İletişim

    #

    #

    #

    #