• Dolar
    0.000
  • Euro
    0.000
  • Ç.Altın
    0.000
  • Altın
    0.000

°

Köşe Yazarı

Murat Tekin

  •  31 Ocak 2022
  • AMASIZ, FAKATSIZ, LÂKİNSİZ; ADALET! HERKES İÇİN…


    AMASIZ, FAKATSIZ, LÂKİNSİZ; ADALET!

    HERKES İÇİN…

    Selâmün Aleyküm.

    29 Ocak 2022 tarihinde yayımlanan Resmî Gazete'deki Cumhurbaşkanlığı Atama Kararı ile Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı olarak atandı. (Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkilerini düzenleyen Anayasa’nın 104.Madde 8. Fıkrası Cumhurbaşkanı Yardımcıları ile Bakanları atar ve görevlerine son verir” hükmüne haiz olduğu için Bakanların istifa hakkı bulunmamakta ve dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Kararına “Görevden affını isteyen ve af talebi kabul edilen” ibaresi yazılmaktadır.)

    Bekir Bozdağ; 26.12.2013-07.03.2015 ila 25.11.2015-19.07.2017 tarihlerinde Adalet Bakanı, 06.07.2011-25.12.2013 ila 19.07.2017-10.07.2018 tarihlerinde de Başbakan Yardımcısı görevlerinde bulundu. Bakanlar Kurulu’nda görev yaptığı tarihler (2011-2018), ülkemiz açısından sıkıntılı anların yaşandığı yıllara da tekabül etmiştir. Kumpas Davaları, Gezi Olayları, Çözüm Süreci, 15 Temmuz Darbe Girişimi vb.

    Tekrar Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ’ın 2011 yılında Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı “Fethullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz, sevmezsiniz ama değerli bir insandır, bilge bir insandır. Bu ülkenin millî ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmet yapıyor, her şeyi de açık. Devletin denetimi, gözetimi altında her şey açık" konuşmasını herkes hatırlıyor.

    Yine 2012 yılında bir TV’de “Poliste ve Yargıda cemaat yapılanması var mı?” sorusuna “Hayır öyle bir şey olabilir mi?” yanıtını vermiş, 9 Haziran 2012 tarihinde sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşımlarında da selamlarını iletmiş, teşekkürlerini sunmuştu.

    Bekir Bozdağ, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü olduğu 2017 yılında yine Meclis’te yaptığı konuşmada Fetö elebaşını övdüğü açıklamalara ilişkin şunları söylemişti:

    “2011'de yapılmış bir konuşma. O zaman Fetullahçı Terör Örgütü ibaresi var mıydı? Söylendi de biz mi söylemedik? Terör örgütü vasfı ortaya çıktıktan sonra terör örgütü diyen hükümet bizim ve mücadele yapan biziz. Fetullahçı Terör Örgütü'nün başındaki baş terörist ve onun bütün tasmalılarıyla mücadele eden Türkiye'de 10 tane siyasetçi varsa birisi de bu kardeşinizdir. Bunun altını çizerim. Geçmişte söylenmiş bir sözü, bugün bu mücadeleyi gölgelemek için söylemeniz, bu mücadeleyi zaafa uğratmayacaktır. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.” (Beyan doğrudur, tâ ki aksi ispat edilene kadar.)

    Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihinde menfur bir darbe girişimi yaşadı maalesef. 248 şehidimiz, 2196 yaralımız vardı. İki yıl süren OHAL’de (bu yılın Temmuz ayına kadar uzatılan yasa ile OHAL kısmen devam etmektedir) çıkarılan KHK’larla 150 bine yakın kamu görevlisi kamu görevinden ihraç edildi. (İşçi statüsünde çalışırken İş Sözleşmesi feshedilip kamudan ihraç edilenlerin sayısı ise bilinmemektedir.)

    Gerek kamudan ihraç edilenler gerekse de kamu görevi olmayanlar hakkında “terör örgütüyle mensubiyeti, aidiyeti, irtibatı veya iltisakı olduğu” gerekçesiyle binlerce Savcılık Soruşturması ile Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılamalar yapıldı, halen de yapılmaktadır. Ve binlerce kişi de çeşitli oranlarda cezaya çarptırıldılar. (Anayasal Düzene Karşı işlenen suçlardan ceza alanlar veya ceza yargılaması devam edenler yazımızın konusu değiller.)

    İktidar, FETÖ ile mücadelenin milat tarihi olarak her ne kadar 17/25 Aralık 2013 tarihinin alındığını söylese de Savcılık Soruşturmalarında milat konulmaksızın; yapılanmanın üst düzeyleri ile telefon görüşmeleri, mesajlaşma yapıp yapmadığı, yapıya ait derneklerde, vakıflarda, okullarda, yurtlarda, dershanelerde kurucu, üye veya çalışan olup olmadığı, yapıya ait mecmualara abone olup olmadığı, yapıya ait bankaya para yatırıp yatırmadığı, yapıya ait yardım derneğine bağış yapıp yapmadığı gibi hususlar araştırıldı ve tespiti yapılanlar hakkında iddianameler hazırlanarak yargılandılar, yargılanmaya da devam ediyorlar.

    Fetö ile mücadele ettiğini her zaman ve her mekânda sık sık dile getiren iktidarda; hangi tarihte olursa olsun Fetö’nün lideri ile fotoğraf çekinmiş, Fetö’nün liderine veya yapısına övgüler yağdırmış birilerinin Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı, Bürokrat vs. olmasını, vatandaş anlamakta zorlanıyor. Ak Parti’de Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı, Bürokrat vs. olacak başka kişiler yok mu da tartışmaya açık bu kişiler Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı, Bürokrat vs.  yapılıyor?

    12 Eylül 1980 Askeri Darbesi öncesinde ve sonrasında yaşananları yaşım gereği hatırlamıyorum. Ama 28 Şubat 1997 Askeri Darbesini, Ergenekon-Ayışığı-Balyoz vs Kumpas Davalarını ve 15 Temmuz 2016 Darbe Teşebbüsünü iyi hatırlıyorum. Çünkü hepsini bir şekilde, neticeleriyle birlikte bilfiil yaşadım. Bunları yaşarken ısrarla “Hukukun üstünlüğü korunmazsa üstünlerin hukuku egemen olur, hukuk herkese lazım olacağı için asla siyasallaşmamalıdır, adaletin terazisinin ayarlarıyla asla oynanmamalıdır, adaletin simgesi haline gelen heykeldeki kadının gözü hep bağlı kalsın vs” dedim. Dediklerimi, benim gibi düşünenlerin dediklerini sadece bizler duyduk maalesef.

    Her Bakanlık kıymetli ve önemlidir. Adalet Bakanlığı da devletin adalet terazisinin vatandaşa yansıyan yüzünün neticesi olduğu için ayrı bir öneme ve kıymete sahiptir. Devlet adil oldukça payidar olur. Onun için Adliye Saraylarında, Mahkemelerde Hz.Ömer’in (ra) “Adalet Mülkün (Devletin) Temelidir” sözü yazar.

    Adalet; amasız, fakatsız, lâkinsiz herkes içindir! Herkes adalet önünde eşittir.

    Selam ve dua ile...

    Yazar Yorumları

    Yorum Yaz

    67944

    Hakkımızda

    bayrakgazetesi.com.tr 'de ülke'ye dair önemli haberleri, Son dakika haberlerini ve ülke ile ilgili gelişmeleri, hava durumu ve namaz vakitlerini bulabilirsiniz.

    Uygulamamız

    Üyeliklerimiz

    İha üyesidir

    İletişim

    #

    #

    #

    #