Biz emsal olanların, yaşadığı bayram günlerinden kesitleri sizlerle paylaşmak istedim.
''Nerede o eski bayramlar'' sorusu, bayramların büründüğü farklı yoğunluğu ortaya koyuyor.
Onun bayrama yaklaşırken artık sadece yaşlıların değil, orta yaş, hatta 20'li yaşlardakilerin de dile getirdiği geçmişe özlemi, biraz da serzenişi anlatan ''Nerede o eski bayramlar'' oyunu, zaman içinde bayramların büründüğü farklı ortaya çıkıyor.
Bayramının isminde ve duygularında değişim olmasa da özellikle büyük kentlerde ''eski'' ve ''yeni'' bayramlar arasındaki belirgin farklar, ona göre farklılık, çeşitlilik gösterilerek birlikte, genel çizgilerle şu şekilde sıralanıyor:
Eski bayramlarda, hazırlıklar, tatlı bir telaşla günler öncesinden başlardı. Evlerde bayram temizliği yapılır, halılardan perdelere her şey yıkanır, bayramda mis gibi koksun diye bütün ev havalandırılırdı.
İkram edilecek ''bayramın tadı'' tatlılar, makarnahaneden hazır alınmaz, sini sini baklavalar ve börekler ile yaprak sarmaları,evde hazırlandı. Bayramda geniş aile sofraları kuruldu.
Kaybedilen yakınlar bayramlarda muhteşem, arife günü mezarları ziyaret edilerek dualar edilir, mezarların çevresi temizlenip çiçekler sulanırdı.
Küsküklere son verilir, dargınlar barıştırılırdı.
El öpenler daha çoktu, yaşlıların kapısı daha fazla çalınırdı ve henüz apartman dairelerine taşınmadığı için pencerelerden çocuk sesleri duyulurdu. Bütün mahalleli bayramlaşırdı.
Ziyaret edilemeyen yakınların bayram telefonuyla ya da elektronik postayla değil, içine birkaç fotoğraf konulmuş kartpostallar kutlanarak gönderiliyor.
-EN ÇOK DA ÇOCUKLAR BAYRAM EDERDİ-
Çocuklar için büyüklerin, akrabaların kucaklarında yaşanan sevgiydi eski bayramlar.
Şimdiki gibi her gün ''duş alma'' fırsatı olmadığı için özellikle arifeyle yapılan banyo yapılır, bayramlıklar ütülenir, mutlaka değişen başucuna konur, hatta birkaç kez yerde kalma mu diye kontrol edilir, yeni elbiselere mutlulukla bakılırdı.
Bayram sabahı erkenden sevinçle, coşkuyla kalkılır, yeni elbiseler, potinler giyilirdi. Eskiden çocukların yeni bir kıyafeti ya da oyuncak istediğinde ''Bayrama az kaldı'' denirdi, şimdiki gibi çocuklar ne isterse hemen alınmazdı. Belki de bu nedenle bayramlıklar daha bir kıymetlenirdi.
Erkek baba çocuklarıyla, dedeleriyle bayram namazına çare oldu. Sabah erkenden kalkılan ama uykuyu alamamış bile olsa hiç ''bizden alınmadan'' gidilmeden bayram namazları sonrasında tüm aile büyükten küçüğe giderken bayramlaşır, hediyeler, harçlıklar verilir, ardından hazırlanan kahvaltı sofrasına oturulurdu.
Kahvaltıdan sonra hemen çıkarılırdı. Kapı bütün komşular, akrabalar, dokuzlar, dedeler ziyaret edilir, elleri öpülür, gönülleri hoş karşılanırdı. Büyükler de harçlık, şeker, mendil verirdi. Hatta bol harçlık veren komşular, diğer ülkelerin haberleri verilir, o komşunun bayramları boyunca kapısından çocukların eksikleri bulunur.
Çocukların ceplerinin dolaştığı bilen seyyar satıcıları bile sırım gibi giyinir, sokakta horoz şekeri, macun, pamuk helva satardı. Mahalle bakkalından Arap kızı sakızı, biraz sonraki dönemlerde ''Tipitip'' sakızlar alınır, laklaklar, çatapatlar, mantar, maytap, torpiller çocuğun sevinç seslerine karışırdı.
Bilgisayarın başında yalnız oynanan oyunların yerine sokakta akranlarla çelik çomak, misket, kuyu kazmaca, kovalamaca, dokuz kiremit, saklambaç, evcilik oynanırdı.
Özetle, herkesin ''Nerede o eski bayramlar'' derken hatırladığı anılar farklılık gösterse de eski bayramlara dair hisler, yaşam sürdüğü, donanımlarla birlikte yaşadığı insanların, elektronik ortamda yaşadığı ''yüz yüze kaldığın'' uzaklaşmalar yönünde. Ve görünen o ki, biraz eskiye özlemi, biraz da toplumları ''hoş'' kılan bazı uzunlukların kilometrelerce zayıflamasına göre sağlık serzenişi içeren ''Nerede o eski bayramlar'' sözü lügatlardan hiç çıkmayacak.
-ŞİMDİ BAYRAMLAŞMALAR BİRAZ DAHA 'TEKNOLOJİK''-
Günümüzde özellikle yoğun iş temposu nedeniyle bayramlar tatil ya da dinlenme fırsatı olarak değerlendiriliyor. ''Çekirdek ailesi''nin akraba ziyaretleri yapmak yerine tatile çıkması ve bu nedenle de el açıklarının düzelmesi sonucunda büyüklerin bayramları daha bir ''buruk'' geçiyor.
''Apartman hayatı''yla birlikte komşusunun kapısını belki de hiç çalmayan ''şehirliler'', bayramlarda komşu ziyaretlerini de neredeyse unutur oldu.
Ziyaret edilemeyen yakınlara fotoğrafların olduğu yerde kartpostal gönderiminin yapıldığı yer, telefonla ya da elektronik postayla yapılan bayramlaşmalar aldı.
Özellikle büyük kentlerde yaşayan çocuklar, mahallede kapı kapısında dolaşıp bayramlaşıyor, topladıkları harçlıklarla donatılan oyuncaklarla hep birlikte oynamak yerine, yılbaşı bilgisayar başında ve televizyon karşısında yaşıyorlar.
Yeni alınan gıcır gıcır bayramlıklar, çocuklarda eski heyecan yaratmıyor, çünkü günümüzde insanların her istediği anne babalar tarafından hemen alınıyor.
Bayramın ziyareti yerine tatil ve dinlenme törenine giyilmesiyle, evlerde uygulanan bayram tatlıları da yer ''ev tipi hazır tatlılara'' bırakıldı.
Haftaya buluşmak umuduyla.
bayrakgazetesi.com.tr 'de ülke'ye dair önemli haberleri, Son dakika haberlerini ve ülke ile ilgili gelişmeleri, hava durumu ve namaz vakitlerini bulabilirsiniz.
#
#
#
#