MEHMET YILMAZER’DEN FİLM GİBİ BİR ÇIKIŞ

Günlerdir Kırıkkale siyasetinde ismi kulislerde dolaşan Yılmazer hafta sonu yapılan temeyülle ilgili açıklama yapması beklenirken temayülü film gibi anlattı.Yılmazer sosyal medyada paylaştığı temayül açıklaması.

BELKİ ŞEHRE BİR FİLM GELİR…

Tut ki karnım acıktı anneme küstüm tüm şehir bana küstü diyordu Sezen Aksu yıllar öncesinde…Biz hep belki şehre bir film gelir diye bekledik. O film gelsin diye çok uğraştık. Ama ne fayda bir televizyonumuz bile sürdürülemedi.

Bir şehrin sokağındaki insanın ümitleri kaybettirilince geriye sadece trajik komedi kalır. Bunu da gazetecilerimiz bir güzel işler bir güzel işler sormayın gitsin. Her birinin ayrı bir tahmini vardır her partide. O olursa bu olursalar bitmez aday açıklanana kadar. Aday seçilene kadar bu defa partilerin adayları arasında şöyle olursa böyle olurlar konuşulur.

Geçtiğimiz günlerde bir temayül yoklaması yaşadık. Belki de benim 2017den beri üçüncü temayülüm. Yani şahsıma meyil verenler ya da meyil vermeyenler arasından dolaşarak bir ümit taşıdığı bir olaydır temayül biz adayların. Tebessümle bakanların bizi tercih ettiğini sandığımız, yabancıymışız gibi bakanların bize oy vermediğini tahmin ettiğimiz.

Meyil verdiği de meyil vermediği de çokça aday olmuştur. Fakat her daim aday olanın hep meyil verilen isimler olmadığını da biliyoruz. Ancak aday adaylarının da bir hayalleri, bir düşünceleri, bir ümitleri olduğu da unutulmasın. Bu kadar aday adayı olmasa ne basınımıza ne parti teşkilatlarına ne de insanımıza bir uğraş alanı da olmazdı. Kırıkkale’de sosyal hayat yerine 1970li yıllardan bu yana siyasal bir hayat ağırlığı vardır ama bundan kimsenin şikayetçi olmaması aslında düşündürücü.

Şehir tiyatrosu yerine partilerdeki adayların açıklamalarını seyre gidiyoruz. Üzerine kritikler yapmak da cabası. İnsanımız istediği adaya aman burayı boş ver yukarıdan hiç gelme demeyi ihmal etmez. Burayı ne yapacaksın? Sen gel burası hallolur.

Tam üç seçim bunları duydum. Tam üç seçim yukarıyı boş bırakma dediler. Tam üç seçimdir aşağı yukarı baktım. Neticesi şu: Kırıkkale’ye sahip çıkmalı, başka bir Kırıkkale’nin mümkün olduğunu anlatmalı, belki de bu defa şehre bir film gelir…

Hürmetlerimle…