Herkese merhabalar!Değerli okurlarım;öncelikle Bayrak gazetesi ailesine katılmaktan mutluluk duyuyorum.İzninizle kendimi ilk haftamız olduğu için tanıtmak isterim.Bendeniz Tuğba ULUCAN.Lisans eğitimimi Karabük Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü okuyarak ‘filolog’unvanını aldım.Birinci üniversitemi okurken neden daha vizyonlu ve daha yetkin bir öğretmen olmayayım diye düşündüm ve bu bölümümü okurken Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü de okuyarak kendime bir artı kattım.10 yılı aşkın süredir Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde lise ve dengi kurumlarda ingilizce öğretmenliği yapmaktayım.Son bir yıldır T.C. Adalet Bakanlığına bağlı Adlibilir kişilik ünvanı ile yeminli tercümanlık hizmetlerini sağlamaktayım. Başlıca ‘ingilizce’ ile birlikte’ rusça’ ve ‘almanca’ gibi evrensel dillere de müfredata uygun şekilde eğitim vermekteyim. Kendini yetersiz gören meslektaşlarıma ve öğrencilerime de eğitim koçluğu yapmaktayım.Ülke standartlarının üstünde kolejlerde de okul öncesi,ilkokul,ortaokul bölümlerinde de ingilizce öğretmenliği yapmaktayım. Burada yazmak istememin temel amacı ise;insanımızın eğitim,sağlık,ekonomi, psikolojik ve çevresel faktörler yönünden olumlu veya olumsuz yönde etkileyecek sorunları ve durumları yapıcı bir dille eleştirmektir.Bunun için sizinle buluşmak istedim.2000li yıllardan beri kitap okuyorum. Sayısını benim bile unuttuğum sayısız eserin bana kazandırdığı yaşam deneyimlerini aktarmak isterim.Mesela;içedönük zekamı günyüzüne çıkaran sayısız psikoloji kitaplarını zevkle ve hatta deneyimleyerek özümseyerek okuyorum.Sonra mitolojide açıyorum gözlerimi. Sayısız süper kahramanla başlıyorum mücadeleye…. Derken tarihe dalarken buluyorum kendimi.Gerçek olduğuna inanamayacak kadar şaşırıyorum gerçek hayata. Çünkü çok acımasız geliyor bazı gerçekler.Hemen oradan modern çağa çeviriyorum yüzümü.Sonra oraya ayak uydurmaya çalışıyorum. Biniyorum yük trenine…Tek yönlü gidiş olan zamanın otobüs biletini alıp bilinmeyen diyarlara gidiyorum. Amerika’sından, İrlanda’sına kadar bütün Avrupa ve Asyaya kadar didik didik ediyorum hikayelerini tarayarak. Dünyaya düştüğünden beri bana denk geldiği süreçte okuyorum, doyuyorum dünya klasiklerini insan bahçesinde seyre dalarak.Gençliğime;hayallerle ve kitaplarla doyuyorum işte ama insanlarla da yoruluyorum… Ama en çokta insanı ve geçmişini okumayı seviyorum.Boşuna demedim ‘insan mühendisiyim’diye. Bunu bir başlangıç bölümü yapıp insanları okumaya ne dersiniz benimle… Okumayı öğrenince ilahi bakış açısıyla bakmayı öğrendiğinizde insanın keyif verici ritmini de zulmünü de anlayacaksınız zamanla. Çünkü kitap okumak binbir gözlü olmak demekti. Biz onu gerçek hayatta bulmaya çalışacağız işte…!Dimağım yettiğince kelimelerle insanlara kah serzenişle kah sevinçle haykıracağım gerçekleri işte yüzüne!Hayatımızı satır satır yazıp katık edeceğiz vicdanımıza.Haberlerin iç açıcı olacağı günleri iple çekiyorum. Bu süreçte Matrix’teki mavi hap mı kırmızı hap mı seçeneği geliyor aklıma.Şükretmekle isyan arası kalıyor insan işte. Sonra minik kalplere tutunmaya çalışıyorum işte. Yine de Shakespeare’ın Kral Lear’ın karakterleri gibi kötülerin bizi kandırmasına da izin vermeyeceğiz tabi ki şükrederken.Umarım bu yazıyla farkındalık yaratabildiysem ne mutlu bana…!Dostça kalın!’Sürçülisan ettiysek affola…!
bayrakgazetesi.com.tr 'de ülke'ye dair önemli haberleri, Son dakika haberlerini ve ülke ile ilgili gelişmeleri, hava durumu ve namaz vakitlerini bulabilirsiniz.
#
#
#
#