ENFLASYONLA MÜCADELE
Son dönemde en çok sözü edilen konu ekonomik durum ve enflasyonla mücadele, talebi daraltacak sıkılaştırma ( eski adı ile sıkı para politikası) faiz oranları , döviz kurlarını belli bir oranda tutabilmek için Merkez Bankası müdahaleleri ve fiyatlar genel seviyesinin yükselmesine engel olmak, sabit tutabilmek hatta mümkünse gerilemesini (dezenflasyon) sağlamak.
Tüm bunları gerçekleştirmek için Ekonomi politikaları, Maliye ve kamu Maliyesi politikaları, para politikaları birbirini destekleyen, tamamlayan ve paralellik gösterecek şekilde uygulanmalıdır.
Enflasyonla mücadele sadece Talep enflasyonu ya da sadece Maliyet enflasyonu ile ayrı ayrı yapılırsa ve birbirini tamamlayamazsa istenilen sonuç alınamadığı gibi aksak kalacaktır.
Maliyet enflasyonunu kontrol altına almanın önemli koşulu Girdi maliyetlerini düşürmektir. Bunu sağlamak için emtia üretiminde yerli ürün ağırlığı yüksek oranda olmalıdır.
Enflasyonist ortamlarda Ulusal paradan kaçış hızlanacağı için talep artışı yaşanacaktır.Örneğin geçtiğimiz yıl kağıt ve kağıt ürünlerindeki hızlı artış nedeniyle 1-2 yıllık ihtiyaca yetecek miktarda alımlar yapıldı. Ne yazık ki döviz kurlarındaki artış ithal edilen selülozun maliyetini yükselttiği için fiyatların artışına engel olunamadı. Buradaki sözü edilen ürünümüz için yerli girdi kullanılabilseydi fiyatlar fahiş olmayacaktı.
Rahmetli Şükrü Kızılot hocamız çarşı Pazar fiyat hareketlerini anlatırken ve yazarken Ayşe Teyze ile ifade ederdi. Ayşe Teyzenin çarşı pazarda alışverişler sırasında karşılaştığı fiyatları ve Ayşe Teyzenin fikri ve ruh hali gerçek piyasayı ve enflasyonu ifade ederdi. İşte burada enflasyonun psikolojik boyutu devreye giriyor. Eğer negatif yönde ise, tehlike kendini gösteriyor. Çünkü, zarara uğrama endişesi ve kaybetme korkusu paradan kaçışı hızlandırır. Bu hız paranın dolaşım hızıdır ve enflasyonu artırır.
Bu durumda bizim görevimiz var mı? vatandaş olarak ne yapmalıyız? Nasıl davranmalıyız? Bireysel olarak yaptığımız yeterli olacak mı?
Bireysel olarak yapabileceklerimizin en önemlisi tasarruf yapmaktır. Tüketim ihtiyaçlarının zorunlu olanları, vazgeçilmesi mümkün olmayanlar öncelenmeli. Ertelenmesi söz konusu olanlar ötelenmeli ya da ikame edilmelidir.
Talep artışını arttıracak, tetikleyecek davranışlardan kaçınılmalıdır. Yapılan tasarruflar talep ve maliyet enflasyonunu körüklemeyen yatırıma dönüştürülebilir. Enflasyondan olumsuz etkilenmeden tasarruflarımız
- Altın, gümüş gibi değerli madenler alınabilir
- Gayrimenkul yatırımları yapılabilir
- Hisse senedi yatırımları yapılabilir.
- Devletçe çıkarılan enflasyona endeksli değerli kağıtlar (Tahvil,bono)yatırım yapılabilir.
HABİP AYKANAT
