• Dolar
    0.000
  • Euro
    0.000
  • Ç.Altın
    0.000
  • Altın
    0.000

°

Köşe Yazarı

Mustafa Sadıç

mustafasadic53@gmail.com

  •  03 Mart 2022
  • BÜROKRASİ VE MERHAMET!


    Allah Resulü (sav) bir hadisinde şöyle buyuruyor; Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler.” (Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizi, Birr 16)

    Hadis, merhametin ehemmiyetini anlatmak açısından çok önemlidir. “Merhametli olanlar” derken ifadenin mutlak bırakılmış olması dikkat çekicidir. Yani insanlara” veya “mü'minlere” veya salihlere” veya fakirlere” diye bir kayıt yoktur. Öyleyse bütün mahlûkâta karşı merhametli olmak söz konusudur. Yani yeryüzünde bulunan salih-facir bütün insanlara, ehli-vahşi bütün hayvanlara ve bütün mahlûkâta karşı gösterilecek merhamet, Allah (c.c.)’ı memnun edecek bir davranıştır inşaallah. Allah (c.c.)’ın merhametli olanlara rahmet etmesi, onlara ihsanını bol kılması, ziyade ikramda bulunmasıdır, mağfiret etmesidir.

    Ancak şunun bilinmesi lâzımdır ki merhamet, kitaba ve sünnete uygun olmalıdır. Kitaba ve sünnete uymayan, Cenâb-ı Hakk'ın rızasına ters düşecek olan merhamet burada övülen, teşvik edilen merhamet değildir. Sözgelimi Allah (c.c.)’ın hududuna giren yasakları işleyenlere merhamet etmek, Allah (c.c.)’ın istediği merhamet değildir.

    Peygamber Efendimiz (sav) diğer hadislerinde “Kim bir yetimin başını Allah rızası için okşarsa, elinin değdiği her kıl için kendisine sevap verilir” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V-250) “Yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimseyle ben cennette işte böyle (iki parmağıyla göstererek) yan yanayız” (Müslim, Zühd 42) buyurmuştur.

    Bu iki Hadis-i Şerif’te müjdelenen mükâfatlara bir an için nail olduğumuzu düşünelim. Bu dünyada mahşerde kurulacak mizanımızın sevap kefesini doldurmak için çalışmıyor muyuz? Elinizin değdiği her kıl adedince sevaba ulaşmak çok kolay değil mi? Ve alemlere rahmet olarak gönderilen Kutlu Nebi (sav) ile cennette yan yana olmak… Bir Müslüman daha ne ister ki?

    Resûlullah Efendimiz (sav) diğer bir hadisinde de “Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter” (Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58) buyurmuşlardır.

    İnsan, hayatında küçük veya büyük çeşitli sıkıntılarla karşılaşabilir. İnsanı üzen, hüzünlendiren her şey bir sıkıntıdır. Sıkıntıları gidermede de Müslümanlar birbirlerinin yardımcılarıdırlar. Tıpkı ihtiyaçları gidermede olduğu gibi bu konuda da Allah (c.c.)’ın mükâfatına nail olurlar. Bu mükâfat, Allah (c.c.)’dan başka hiçbir dost ve yardımcının olmayacağı kıyamet gününde, O’nun yardımını hak etmiş olmaktır. İnanan insan için bundan büyük bir saadet düşünülemez. Çünkü o günde herkesin Allah (c.c.)’ın sonsuz merhametine ihtiyacı olacaktır. Dünyada hayırlı ameller işleyenler, karşılığını kıyamet gününde mutlaka göreceklerdir.

    Bu Hadis-i Şeriflerden çıkarılacak öyle dersler var ki… Maalesef ders almaktan çok uzak hâle geldik. Dünya telaşı, yarın endişesi ve aç kalma korkusu, kalbimizdeki merhamet duygusunu aldı çıkardı. En kılcal damarlarımızda bile gezinen, kıyamete kadar lanetlenen İblisin bizlere bu korkuları vermesi, bencilleşmemize ve merhamet duygumuzu yitirmemize sebep oldu. Dünya endişelerimiz o kadar fazla ki ahiret reçetelerimizi uygulamaya fırsat bulamıyoruz.

    Her fırsatta Allah (c.c.)’dan korktuğumuzu, Hz. Peygamberi (sav) çok sevdiğimizi dile getirmekten hiç çekinmeyiz. Ne var ki ahiret hayatımızı kurtaran Allah (c.c.)’ın ve Resulünün (sav) emirlerini icraata geçirmek hiç aklımıza gelmiyor. Cennetten kovulan İblisin tezgahına gelir, merhametimizi yitirmiş olarak üç kuruşun peşinde ömrümüzü heba eder dururuz. Halbuki bizleri yoktan var eden Rabbimiz rızkımızı verenken…

    Hiç düşünmeyiz; yarın öldüğümüzde hiçbir dünya malını öbür tarafa götüremeyeceğimizi... Bıraktığımız mirasımız yüzünden, canımızdan üstün kıldığımız evlatlarımızın birbirleriyle kavga edip, düşman olacaklarını… Onların parmağına iğne batsa bizim yüreğimizin kanadığını düşündüğümüz evlatlarımızın…

    İşin özü kendimiz için yaşayan bireyler olduk. Yanlış yolda olduğumuz ise tartışılamayacak kadar aşikârdır.

    Hülâsa;

    İlimizde en üst düzey mülki amir olarak görev yapan son üç Valimiz Sayın Mehmet İlker Haktankaçmaz, Sayın Yunus Sezer ve Sayın Bülent Tekbıyıkoğlu’nun göreve başladıkları günden bu zamana kadarki çalışmalarını gazeteci olarak takip ettiğimde, sosyal medya paylaşımlarına baktığımda karşımda şöyle bir manzara gördüm:

    Her 3 Valimiz de Mazlumun, Fakirin, Yetimin, Şehit Ailelerinin, Çocukların, Madde Bağımlıların, Hayali olan Çocukların vs. hayallerini gerçekleştirmelerinde ellerinden gelen tüm gayretleri yaptıklarına, yetkilerini kullandıklarına, fakir fukara, yoksul, üstü başı yerinde değil diye ayırt etmeden bağırlarına basıp, sarıldıklarına şahit oldum. Makamların bugün var, yarın yok olacağını bilen bir terbiyeyle yetiştiklerini müşahede ettim. Üzülerek ifade edeyim ki toplumuzun ekseri çoğunluğu bunları ya görmedi ya da görmek istemedi.

    Bu üç Valimiz de daha önce görev yapan birçok Valiler gibi rutin bürokrasi görevlerini yaparlar, insanı bedenen ve ruhen yoran sosyal projelerle hiç ilgilenmezlerdi. Kim ne diyebilirdi? Ama öyle olmadılar. Sosyal projelere her ne kadar zor da olsa dokunmak gerektiğine inanmışlardı bir kere. Bu inanç, bu azim hiçbir engel tanımazdı.

    Merhamet her zaman insanlara yol açan ve yol gösteren bir anahtardır, bir pusuladır. Yapılan hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz. Sevindirdiğiniz bir mazlumun duası mutlaka kabul olunacaktır ve karşılığını Yaradan yerden, gökten, rüzgârdan, yağmurdan, havadan veya sudan mutlaka gönderecektir.

    Rahmetli Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in tiyatro oyunu dalında yazdığı Reis Bey eserinin ana teması neden merhamettir?

    Ata sözümüz der ki; “Yap iyiliği at denize, balık bilmezse Halik bilir.”

    Merhametlilerin en merhametlisinin yanında, zerreyi miktarda yapılan bir iyiliğin bile mutlaka bir mükâfatı vardır. Şüphe ve endişe etmeyin.

    Yazar Yorumları

    Yorum Yaz

    36140

    Hakkımızda

    bayrakgazetesi.com.tr 'de ülke'ye dair önemli haberleri, Son dakika haberlerini ve ülke ile ilgili gelişmeleri, hava durumu ve namaz vakitlerini bulabilirsiniz.

    Uygulamamız

    Üyeliklerimiz

    İha üyesidir

    İletişim

    #

    #

    #

    #